24 Mart 2014 Pazartesi

Hayvan Çiftliği - George Orwell


Ocak, 2013'te yazılmıştır.

Uzun zamandır okumak istiyordum Hayvan Çiftliği'ni, sonunda okuyabildim.

Böylesine önemli bir kitabın Can Yayınları tarafından basılmış olması sevindirici. Bu yüzdendir ki kitap ülkemizde hatırı sayılır bir okunma oranına sahip ve yayınevinin reklam politikası sayesinde büyük kitlelere ulaşabilmekte. İlk dikkatimi çeken şey tabii ki de Celal Üster'in özenli ve titiz çevirisi. Bir de önsöz hazırlamış kitaba. Elbette önsöz çok önemli bir etmen fakat biraz fazla detaya kaçmış sanırım. Önsöz ve arka kapak yazısını okuduğunuz taktirde kitapta olanları aşağı yukarı öğreniyorsunuz zaten, bir tek olayların nasıl geliştiğine dair detaylı bilgiler kalıyor, onları da kitabı okuyarak pekiştiriyoruz.

George Orwell'ın hayvanlar üzerinden insan rejimine eleştirel bakışı muazzam. Kitabı baştan sona bir çırpıda ve büyük bir hayranlıkla okudum. Bitirdiğimdeyse yüzümde aptal bir gülümseme belirdi. Okuduğum en iyi sonlardan biriydi. Çiftliktaki hayvanların bir domuz tarafından galeyana getirilmesi sonucunda, insanları yenilgiye uğratıp daha iyi bir hayat uğruna yıllarca çalışıp didinmeleri ve aradan geçen onca zamana rağmen, "bu matematik bizi kandırıyor hocam" misali elle tutulur hiçbir şeylerinin olmaması ve çiftliğe insanların yönettiği günlerden çok daha ağır bir yönetim şeklinin gelmesi çok şaşırtıcı ama gerçek bu işte. Emir veren kişi olduğumuzda, kişiliğimizi unuturuz. Yönetmeyi bilemeyiz. Diktatör olup çıkarız.

Zaman geçtikçe "Yedi Emir" bir bir değişiyor ve bazı hayvanlar bunu fark ettiğindeyse, zaten eskiden de öyleydi izlenimi yaratılıyor. Kitabın sonunda domuzların insanlardan bir farklarının kalmadığını görüyoruz, çok manidar. Kitabın anlatımı da taktiri hak eden bir diğer nokta.

Bu kitabı herkes okumalı ve kendine bir ders çıkarmalı diye düşünüyorum. Sadece okumak için okumayın ama, o zaman yanlış yapmış olursunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder